Tasarrufun İptali Davası Dilekçe Örneği


 NÖBETCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
                                                                                                         Tedbir taleplidir.
DAVACI                   :................
VEKİLLERİ            :Av. 
DAVALI                   :................
KONU                       : Tasarrufun İptali hk.(İİK. 277 ve devamı)
AÇIKLAMALAR   :

         Müvekkilin kocası .......... adına kayıtlı olan ......... ili .......  ilçesi .......’de bulunan taşınmaz üzerinde davacı müvekkilin talebi sonucu 10.12.2014 tarihinde tapu sicil müdürlüğünce “Aile Konutudur” şerhi düşülmüştür.  Davacı müvekkil tarafından davalıya karşı boşanma açıldıktan belli bir süre sonra davalı taraf Türkiye’ye gelerek söz konusu ortak konuttaki ev eşyalarını müvekkilden gizli bir şekilde boşaltmıştır. Buna ilişkin olarak da tanıklar vardır. Tanıklar dinlendikten sonra söz konusu durum ortaya çıkacaktır.

........Aile Mahkemesinde boşanma davasını açtığımız gün davalı bu durumu haber alarak muvazaalı bir şekilde gerçekte borçlu olmamasına rağmen 400.000 TL bedelli bir senet tanzim ederek kendini borçlu göstermek suretiyle aleyhine ........ İcra Dairesinde icra takibi yapılmasını sağlamıştır. Bu takip neticesinde davalı ........ 452.088,89 TL üçüncü kişi .......... adlı kişiye borçlu olarak gösterilmiştir. Ancak senet üzerinde yapılacak incelemeden sonra anlaşılacağı üzere senet tarafların muvazaa anlaşması neticesinde davalının müvekkilimden mal kaçırmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Üçüncü kişi ........’ın maddi durumu araştırıldığında görüleceği üzere bu kişinin davalıya bu derece yüksek miktarda  bir borç vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Nitekim üçüncü kişi 400.000,00 TL gibi bir parayı davalıya elden vermiş olması mümkün değildir. Böyle büyük bir miktar paranın evde bulundurulmuş olması gerçekçi bir durum değildir. Üçüncü kişi bu parayı ancak davalıya bankadan çekmek yahut havale yapmak suretiyle davalıya verebilir. Bunun haricinde bir şekilde vermesi mümkün değildir.

İcra takibinde dayanak belge olarak gösterilen senet incelendiğinde senedin tanzim tarihi 07/09/2011 vade tarihi ise 07/01/2014’tür ve hayatın olağan akışıyla açıklayamadığımız bir şekilde senet davayıya karşı boşanma ve tazminat istemli davayı açtığımız gün olan 17/02/2015 tarihinde
icraya konulmuştur. Üçüncü kişinin davalı ile herhangi bir ticari ilişkişi bulunmamaktadır. Ancak nasıl olduysa davalı senedin vadesini üç yıldan fazla süreli olarak düzenlemiştir. Davalı üçüncü kişi konumunda olan ...... da  bu senedi vade tarihinden bir yıldan fazla süre geçtikten sonra tam da dava açtığımız gün takibe koymuştur.

Ayrıca 20/04/2015 tarihinde bahse konu taşınmaz hakkında yapılan kıymet takdiri sonucu ortaya çıkan bedel 453.000,00 TL olup takip konusu bedel ise 452.088,89 TL’dir. Bu iki tutarın birbirini tutması taraflar arasında iş bu davaya konu olan takibin muvazaalı bir şekilde açıldığını alenen göstermektedir.

Davacı müvekkil tarafından davalı aleyhine açılan boşanma davası esnasında davalının Türkiye’de tebliğe esas bir adresi bulunmamasına rağmen her nedense ......... İcra Müdürlüğü 2......... E sayılı icra dosyasında davalının boşanma davası açıldıktan sonra ...’da edindiği adres gösterilmiştir. İcra takibine konu senedin tanzim tarihi 07/09/2011’dir ve bu tarihte davalının Türkiye’de ödeme emrinde yer alan adresi bulunmamaktadır. Bu adres muvazaa anlaşmasının sonucu olarak davalının sırf .......’da kendi aleyhine takip başlanarak üzerine kayıtlı ve evlilik birliği içerisinde alınan taşınmazın icra marifetiyle satılmasını sağlamak amacıyla edinilmiştir.

Davalıların kendi aralarında yapmış oldukları muvazaalı takip işlemi İİK 277-283 maddeleri uyarınca iptale tabi işlemlerdir. İcra dosyasında borçlu konumunda olan ......’nun eşi olan davacı müvekkile zarar verme kastı olduğu davalı alacaklı M........ tarafından bilinmekte olup borçlu ile birlikte hareket etmiştir. Bu nedenle icra takip işlemi muvazaalı işlem olup tarafların gerçek iradesine uygun olmadığından her koşulda iptal yaptırımına tabidir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/17392E. 2014/9848K. Ve 24/06/2014 tarihli ilamında “Dava İİK md. 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline ilişkindir. Davalılar arasındaki dava konusu çekler ile bu çeklere dayalı olarak yapılan icra takiplerinin İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu anlaşıldığından davacının takip konusu yaptığı alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline davalı 3. Kişinin dava konusu icra takiplerinden yaptığı tahsilatların davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken mahkemece delillerin bu yönde değerlendirilmesine rağmen iptal yönünden talebin reddi isabetli görülmemiştir.”

Yüksek mahkemenin birçok içtihadındaMuvazaa nedenine dayalı iptal davaları ile İİK. 277 Ve devamı dayalı iptal” davaları arasında sadece güttükleri “ amaç” bakımından bir fark bulunmadığı; İİK.277 vd. dayalı iptal davarlının “borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış olan bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için”  açıldığı, buna karşın muvazaa davalarının ise “alacaklı ve borçlunun yaptığı tasarruf işlemlerinin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi” amaçladığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının icra takibini geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı davacının danışıklı(muvazaalı) işlemden bulunmuş olan kişide bir alacağının yeterli olduğu, İİK. 277vd. maddelerinde düzenlenmiş olan iptal davası açma hakkının, davacının genel hükümlere BK. Madde 18(tbk madde 19) dayanarak “muvazaa davası” nı açmasına engel teşkil etmediği, davacının muvazaa iddiasının kanıtlanması durumunda, dava konusunun alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetlenerek dav sonucunda İİK’nun 283-1. Maddesinin benzetme yoluyla(kıyasen) uygulanarak hüküm kurulması gerekeceği şeklindedir.

Davalı yan evlilik birliği içerisinde alınan malların edinilmiş mal statüsünde olduğunu bilmektedir. Davaya konu taşınmazda evlilik birliği içerisinde alınmıştır. Davalı taraf bu şekilde muvazaalı işlemle davacı müvekkilin taşınmaz üzerindeki hakkını engellemeye çalışmaktadır. Bu sebeple davalı ......ile davalı 3. Kişi........ arasındaki ..........İcra Müdürlüğünün 2.......... E sayılı icra dosyasına konu alacak taraflar arasındaki muvazaa anlaşması sonucu açılmıştır. Bu sebeple iş bu takibin iptali gerekmektedir. Ayrıca davalı ..........’nun davacı müvekkilden mal kaçırma amaçlı bu tarz tutum ve davranışları sonucu müvekkilin daha fazla zarara ve hak kaybına uğramaması için davalı adına kayıtlı olan ....... ili .... ilçesi .....Sk. No:11’de bulunan taşınmaz üzerine satışının engellenmesi amacıyla tedbir konulmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.

Ayrıca davacı müvekkil tarafından davalıya ait olduğu bilinen Ziraat Bankası ....- ....şubesinde davalının hesabı bulunmaktadır. Bu bankadaki davalı ..............ait hesap üzerine de müvekkilin hak kaybına uğramasını önlemek amacıyla tedbir konulması kanaatimizce gerekmektedir.
DELİLLER              :

SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda açıklanan nedenlerle ....14. İcra Müdürlüğünün 2015/.....E sayılı icra dosyasına konu takibin iptaline, davalı ... ... ...adına kayıtlı olan .... ili ....ilçesi ...Sk. No:11’de bulunan taşınmaz üzerine teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat karşılığında satışının engellemesi amacıyla tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederim.
                                                                                                                                  Davacı Vekili



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz başarılı bir şekilde yöneticilerimize iletilmiştir. Denetimden geçtikten sonra en kısa sürede ilgili yazımızın altında görüntüleyebilirsiniz.