Kiralananın Tahliyesi İcra Hukuk Mahkemesinin Dar Yetkili Olması

 8. Hukuk Dairesi         2017/4985 E.  ,  2018/12135 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklılar 01.04.2009 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 27.06.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 7.000,00 TL’den 2013 yılı Temmuz ayından 2014 yılı Nisan ayına kadar ve aylık 7.600,00 TL’den 2014 yılı Mayıs ayından Haziran ayına kadarki 12 aylık kira alacağı 85.200,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 10.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 11.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, tarafından kiralanmış olan taşınmazın kira sözleşmesinde belirtilen şartları taşımadığını ve alacaklıların kusuru nedeni ile mühürlenmiş olan bir taşınmaz olduğunu, ayrıca kira sözleşmesinde alacaklılardan ...’nin imzasının kendisine ait olmadığını ve bu konularda davaların halen ... mahkemelerinde devam ediyor olduğunu ileri sürerek borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, yapılan yargılama sırasında kira sözleşmesine konu taşınmaza ait iskan ruhsatının bulunduğu ancak bu yerin düğün salonu olarak işletilebilmesi için, yangın merdiveni ile çıkış kapılarının yapılmasının zorunlu olduğu, yangın merdiveni ve çıkış kapısı şeklinde belirlenen eksikliklerin projeye işlenmesi ve fiziken yapılması işlemlerinin sorumluluğunun mülk sahibi olan davacılara ait olduğu, davacıların bu eksikliği gidermedikleri, mecurun eksiklikleri giderilmeden düğün salonu olarak işletilemediği ve bunda davacıların kusurlu davrandıkları, bu nedenle kira borcunun davalıya yükletilemeyeceği, davalının takibe yaptığı itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak red etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda; borçlu kiracı 11.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediği gibi dayanak kira sözleşmesindeki imzasını da açıkça inkar etmemiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye ve kira miktarına karşı çıkmadığına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi ile kira miktarı kesinleşmiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile kiralananın kira sözleşmesinde belirtilen şartları taşımadığını ve alacaklıların kusuru nedeni ile mühürlenmiş olduğunu ileri sürerek kira alacağına itiraz etmiştir. Davalının itiraz dilekçesi ve yargılama sırsında ileri sürdüğü iddialar dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemez olup, davalı borçlu kira bedelinin ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.'nun 269/c maddesinde belirtilen makbuz ve belgelerden biri ile kanıtlayamadığına göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde  bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Adli Yardım Talebinin Reddi Kararına İtiraz

 

ADANA xxxxxxxxxx  MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO

2022 / xxxxxx ESAS

DAVACI

 

VEKİLİ

AV.

DAVALI

 

KONU

… Tarihli tensip tutanağı ile adli yardım talebimizin reddine dair kararın itirazen incelenmesi ile adli yardım talebimizin kabulüne karar verilmesi talebimiz hakkında.

AÇIKLAMALAR

 

            Yukarıda dosya numarası bildirilen dava dosyasında verilen …. Tarihli tensip tutanağı ile, dava dilekçemiz ile talep etmiş olduğumuz adli yardım talebimiz reddedilmiştir. Söz konusu red kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan aşağıda belirtmiş olduğumuz nedenlerle itiraz ediyor ve kaldırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.

            Kanuni düzenlemeler ile adli yardım için sınır kabul edilen özellik; açılan dava nedeniyle kişisinin kendisi ve ailesini geçimine engel olacak şekilde yargılama giderlerini ödemede zorluk yaşayıp yaşamayacağıdır. Her dosya için bu durum ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

            Müvekkilin adına kayıtlı gayrimenkul bulunmamaktadır. (e devlet tapu kaydı sorgusu)

            Müvekkilin adına kayıtlı araç bulunmamaktadır. (e devlet araç kaydı sorgusu)

            Müvekkil hakkında icra takibi bulunmaktadır. Yani borçlarını bile ödeyemeyecek durumdadır. (e devlet icra dosyası soru sonucu)

            Müvekkil şu an işsizdir. (SGK hizmet dökümü)

            HMK 336/2 de “Talepte bulunan kişi iddiasını özeti ile birlikte, iddiasının dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mal durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.” Hükmü yer almaktadır. Madde metninde hangi belgelerin sunulacağı tahdidi olarak belirtilmemiş, mali durumunun olmadığına dar belge denilmek sureti ile her türlü belgenin olabileceği düzenleme altına alınmıştır.

            Yukarıda beyan ettiğimiz belgeler resmi olarak kullanılan, e devet üzerinden alınmış doğruluğu kabul edilen belgelerdir.

Ülkemizde yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle zamanda alım gücünün giderek azalması ve buna bağlı olarak gelirin giderlerini karşılamaması nedeniyle, müvekkilin yargılama giderlerini karşılayacak maddi durumu bulunmamaktadır. Müvekkil kendi geçimini zor şartlar altında idame ettirmeye çalışmakta iken bir de hakkını aramak için açacak olduğu davada yargılama giderlerini ödemesi müvekkili çok zor duruma düşürecek ve ekonomik bir çıkmazın içerisine mahkum edecektir.

Özetle müvekilimizin yargılama masraflarını karşılayacak durumu yoktur. Bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatlarıyla verilen kararlara göre sunulan belgelerin HMK 336 / 2’ye göre gerekli belgelerden olduğunun kabulü ile müvekkilimizin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini arz ve talep ederiz

S    O    N     U     Ç

             Yukarıda arz ve izah edilen ve re’srn göz önünde bulundurulacak nedenlerle, adli yardım talebimizin reddi yönünde erilen kararın kaldırılmasına, ADLİ YARDIM talebimizin kabulüne karar verilmesini saygılarımızla müvekkilimiz adına vekaleten  arz ve talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

Av. XXXX XXXX

375 Sayılı KHK Geçici 23 ve 24 madde yürürlük tarihleri

 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri düzenlenmiştir. 

375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 24. maddesinin dördüncü fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan şirketlerce işçi statüsüne geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere şirketlerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri düzenlenmiştir. 

belirtildiği üzere KHK nın belirtilen maddeleri 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olup, bu tarihten sonra ilgili işyerinde başkaca bir toplu iş sözleşmesi var ise o uygulanacak, başkaca bir toplu iş sözleşmesi yok ise, normal sözleşme hükümleri uygulanacaktır. 31.10.2020 tarihi itibari ile KHK uygulaması gereği sağlanan sosyal yardımlarda son bulacaktır. 

6284 Sayılı Kanuna Göre Koruma Talep Dilekçesi

 

CEYHAN  NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

                                                                                           

Koruma Taleplidir.

TALEP EDEN   : ADI – SOYADI TC VE ADRES

(buraya koruma talep eden kendi bilgilerini yazacak

 

TALEP EDİLEN : ADI SOYADI – TC – ADRES – (BURAYA KARŞI TARAF BİLGİLERİ YAZILACAK)

KONU           :6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince, gerekli koruma tedbirlerinin alınması talebimizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR

 

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

İşbu amaç doğrultusunda düzenlenen Kanun kapsamında, EŞİMDEN ŞİDDET GÖRÜYORUM VE SÜREKLİ TEHDİT ALIYORUM, her dakika şiddete uğrama tehlikesi altındayım. Çok mağdur durumdayım bu nedenle işbu koruma tedbirlerinin alınması talebimin sunulması gereği hasıl olmuştur. Şöyle ki;

(Burada şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi altında bulunan kişinin yaşadığı olaylar, hangi nedenle koruma talebinde bulunduğu, ne sıklıkla ya da ne kadar süredir rahatsız edildiği/şiddete uğradığı, uğradığı şiddet türünün psikolojik mi fiziksel mi ya da ekonomik mi olduğu ya da şiddete uğrama tehlikesi altında olan kişinin içinde bulunduğu durum vs. gibi detaylar anlatılmalıdır.)

Karşı tarafça icra edilen bu davranışların engellenmemesi halinde ise şiddete maruz kalmam kaçınılmazdır. Yaşamış olduğum bu fiziki ve psikolojik şiddet sonucunda daha fazla fiziksel şiddete uğramamın önüne geçilmesi adına ivedi olarak davalı hakkında koruma tedbirlerinin uygulanmasını talep ediyorum.

Benim ve aynı konutta birlikte yaşayan çocuklarımın güvenliğinin ve esenliğinin sağlanmasını için 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tanıdığı yetki ve sağladığı olanaklar çerçevesinde, gerekli koruma tedbirlerinin alınarak uygulanmasına karar verilmesini istemek zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu.

 

SONUÇ VE İSTEM  : Yukarıda açıklanan nedenlerle, benim ve birlikte yaşadığımız çocuklarımın güvenliğinin ve esenliğinin sağlanmasını teminen 6284 Sayılı Kanun uyarınca şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmadığı nazara alınarak davalılar nezdinde;

1.     6284 Sayılı Kanun’un 5/1-a maddesi uyarınca, bana karşı şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunulmamasına,

2.     6284 Sayılı Kanun’un 5/1-c maddesi uyarınca …..adresinde bulunan ikamet ettiğim binaya yaklaşılmamasına,

3.     6284 Sayılı Kanun’un 5/1-d maddesi uyarınca, benim yakınlarıma yaklaşılmamasına,

4.     6284 Sayılı Kanun’un 5/1-f maddesi uyarınca, iletişim araçlarıyla veya sair surette benim rahatsız edilmememe,

ve uygun görülecek başka tedbirlere, karar verilmesini arz ve talep ederim. (Tarih)

                                                     İstem Sahibi  Davacı

 

Sabit Ücret Satış Primi İle Çalışan İşçi Fazla Mesai %50 Zamlı kısım üzerinden hesaplanmalıdır

 

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2021/8474

K. 2021/13187

T. 29.9.2021

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan ... Pazarlama Dağıtım Reklam ve Yayıncılık Dayanıklı Tüketim Maddeleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve... Basın Yayın Pazarlama Dayanıklı Tüketim Maddeleri Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi,

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili davacının İhlas Pazarlama A.Ş. nin alt işverenleri olan diğer davalı şirketler nezdinde ofis müdürü olarak çalıştığını iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, kendi mesaisini kendisinin belirlemediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ve ücret alacağı taleplerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı ... Paz. A.Ş. davacının bayi çalışanı olduğunu kendi çalışanı olmadığını belirterek husumet itirazı ile zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı şirketler vekilleri zamanaşımı def'inde bulunarak davacının çalışmasının 1996 yılında başladığını, ücretin bordrosundaki ücret olduğunu, ekonomik nedenle işten çıkartıldığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatının taksitler halinde ödeneceğinin bildirildiğini ve bir kısım ödemeler yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf başvurusu :

İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı, davacı vekili ile... Basın Yayın Paz. Day. Tük. Mad. Ltd. Şti. ve ... Paz. Dağ. Rek. ve Yay. Day. Tük. Mad. İç ve Dış tic. Ltd. Şti. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine davacının istinaf başvurusunun ise hizmet süresi yönünden kabulüyle davacının sabit ücret + satış primi alması nedeniyle mesaisi arttıkça prim alacağı da artacağından bu yöndeki Yargıtay uygulaması da dikkate alındığında fazla çalışma ücretinin sadece %50 lik zamlı kısmının hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle hizmet süresinin değişmesinden etkilenen kıdem tazminatı ve yıllık izin alacakları resen hesaplanarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilip , İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı, davacı ile davalılardan ... Pazarlama Dağıtım Reklam ve Yayıncılık Dayanıklı Tüketim Maddeleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve... Basın Yayın Pazarlama Dayanıklı Tüketim Maddeleri Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-)Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalılar... Basın Yayın Paz. Day. Tük. Mad. Ltd. Şti. ve ... Paz. Dağ. Rek. ve Yay. Day. Tük. Mad. İç ve Dış tic. Ltd. Şti. vekillerinin tüm davacının ise aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-)Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması noktasında toplanmaktadır.

Primli çalışmada fazla çalışma ücreti hesabı:

a-)Ücret sadece primden oluşuyorsa;

Ücret sadece primden oluşuyorsa fazla çalışma ücreti ödenen primin saat ücretinin % 50 fazlasıyla ödenir.

b-) Ücret, sabit ücret ile hedefe veya kotaya bağlı primden oluşuyorsa;

Hedefe veya belli bir kotanın aşılmasına bağlı prim ödemesi uygulamalarında işçinin fazla çalışma ücreti sabit ücret üzerinden saat ücretinin % 150 fazlasıyla ödenir. Başka bir anlatımla bu tür prim ödemelerinin fazla çalışma ücreti hesabına bir etkisi bulunmamaktadır.

c-) Ücret, sabit ücret ile satışa, sefer sayısına (v.s) bağlı primden oluşuyorsa;

Satışa, ürün miktarına, sefer sayısına veya gidilen kilometreye göre prim ödemelerinde ise sabit ücret üzerinden % 150 zamlı saat ücretine göre hesaplama yapılarak sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Ödenen prim miktarının % 50 zam kısmına göre de hesaplama yapılır ve her iki hesap yöntemi toplanarak fazla çalışma ücreti belirlenir.

Örneğin işçinin 3.000,00 TL sabit ücret ve 1.000,00 TL ortalama prim aldığı durumda 3.000,00 TL/225 saat x 1,5 x fazla çalışma saat sayısı = A şeklinde sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Aynı dönem için ödenen primlerin fazla çalışmanın zamsız kısmını karşıladığı kabul edilerek, prim tutarı için 1.000,00 TL/225 saat x 0,5 x fazla çalışma saat sayısı = B hesabıyla prime düşen fazla çalışma ücreti belirlenir. A+B toplamı o dönem için hak kazanılan fazla çalışma ücretini belirler.

Somut olayda; davacının sabit ücret ve satış primi ile çalıştığı hususundaki Bölge Adliye Mahkemesi tespiti yerinde olmakla birlikte fazla mesai ücretinin zamsız kısmının ücret içerisinde ödendiği, fazla mesai ücretinin tespitinde yalnız %50 lik zamlı kısmın hesaplanması gerektiği yönündeki gerekçe ise Dairemiz içtihadına uygun değildir. Yukarıda açıklandığı üzere sabit ücrete ek olarak satış primi ile çalışan işçinin fazla mesai alacağının tespitinde, tespit edilen sabit ücret dikkate alınarak bu ücret üzerinden %150 zamlı saat ücreti tespit edilmeli ayrıca ödenen prim miktarı da dikkate alınarak %50 lik zamlı kısımda tespit edildikten sonra bu hesaplamanın toplam sonucuna göre davacının fazla mesai ücreti tespit edilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ve hesaplamalara dayalı olarak davacının fazla mesai ücreti talebinin hüküm altına alınması hatalı olup bozma sebebidir.

3-) İhbar tazminatının hesabında esas alınan ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında davacının ücreti 3.110.00 TL sabit ücret artı prim kabul edildiği ve aylık giydirilmiş brüt ücretin bu durumda 5.025.92 TL olduğu dikkate alınmaksızın giydirilmiş ücretin 2.130.00 TL olduğu seçeneğe göre 3.349.42 TL ihbar tazminatına hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Prim Ödemelerinde Sabit Ücret Üzerinden Fazla Mesai Hesaplama

 

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

14.10.2021 tarih - 2021/7911 esas  - 2021/14361 karar

• İŞÇİLİK ALACAKLARININ TAHSİLİ İSTEMİ ( Düzenlenen Sözleşmeler Getirilmek ve Gerekirse Tanıklar Yeniden Dinlenmek Sureti ile Davacı İşçinin Kim Tarafından İşe Alındığı Çalışma Şartları İşyeri Kuralları ve Uygulamaları Yıllık İzinlerini Nasıl Kullandığı İzne Çıkma Tarihleri ve İzin Sürelerinin Kim Tarafından Tespit Edildiği İşçilerin Ücretlerinin Kim Tarafından Ödendiğinin Tespiti Gerektiği )

• KONSİYE SATIŞ SÖZLEŞMELERİ ( Konsinye Mal Tedarik Eden Firmalar ile Davalı Arasında İmzalanan Konsinye Satış Sözleşmeleri Uyarınca Tedarik Edilen Malların Mağazaya Girişinden Satışına Kadar Olan Ekonomik Ticari İşletmesel ce Muhasebe Uygulamalarına Dair Süreçler Konsinye Mal Tedarik Eden Firmalar ile Davalı Arasında İmzalanan Konsinye Satış Sözleşmeleri Uyarınca Satışı Yapılan Mallardan Elde Edilecek Gelirin Paylaşımı Konusundaki Fiili Uygulamanın Nasıl Olduğu Araştırılarak Hüküm Kurulması Gerektiği )

• FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ( Satışa Ürün Miktarına Sefer Sayısına veya Gidilen Kilometreye Göre Prim Ödemelerinde Sabit Ücret Üzerinden % 150 Zamlı Saat Ücretine Göre Hesaplama Yapılıp Sabit Ücrete Göre Fazla Çalışma Ücretinin Belirleneceği Ödenen Prim Miktarının %50 Zam Kısmına Göre de Hesaplama Yapılıp İki Hesap Yöntemi Toplanarak Fazla Çalışma Ücretinin Belirlenmesi Gerektiği - Davacının Sabit Ücret ve Satışa Bağlı Prim ile Çalıştığı/Mahkemece Davacıya Ödenen Primlerin Fazla Mesai Ücretinden Fazla Olduğu Gerekçesi ile Fazla Mesai Ücretinin Reddinin Bozmayı Gerektirdiği )

• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Davalı Tarafından Davacıya Bir Miktar Kıdem ve İhbar Tazminatı Ödendiğine İlişkin Bir Kısım Belgeler Sunulduğu - Mahkemece Davacıya Ait Banka Kayıtları Getirilerek ve Yapılan Ödemelere İlişkin Tarafların da Beyanı Alınarak Hüküm Kurulması Gerekirken Eksik İnceleme ile Karar Verilmesi Hatalı Olduğu )

• YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞI ( Mahkemece Davacının Davalı İş Yerinde 6 Yıl 7 Ay 21 Gün Çalıştığı Çalışma Süresi Boyunca Yıllık İzin Kullanmadığı Kabul Edilerek Hüküm Kurulduğu - Davacının İddiası Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğundan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. Maddesinde Düzenlenen Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi Çerçevesinde Davacı Asil Çağrılarak Çalışma Süresi Boyunca Yıllık İzin Kullanıp Kullanmadığı Konusundaki Beyanının Alınması ve Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• YARGILAMA GİDERİ ( Mahkemece Hüküm Altına Alınan Alacakların Tamamından Davalılar Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Tutulmuş ise de Yargılama Giderlerinden Davalının Sınırlı Olarak Sorumlu Olduğunun Belirtilmesinin de Ayrıca Hatalı Olduğu )

4857/m.17,41,59

1475/m.14

ÖZET : Dava, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.

Düzenlenen sözleşmeler getirilmek ve gerekirse tanıklar yeniden dinlenmek sureti ile, davacı işçinin kim tarafından işe alındığı, çalışma şartları, işyeri kuralları ve uygulamaları, yıllık izinlerini nasıl kullandığı, izne çıkma tarihlerinin ve izin sürelerinin kim tarafından tespit edildiği, işçilerin ücretlerinin kim tarafından ödendiği, konsinye mal tedarik eden firmalar ile davalı arasında imzalanan konsinye satış sözleşmeleri uyarınca tedarik edilen malların mağazaya girişinden satışına kadar olan ekonomik, ticari, işletmesel ve muhasebe uygulamalarına dair süreçler, konsinye mal tedarik eden firmalar ile davalı arasında imzalanan konsinye satış sözleşmeleri uyarınca satışı yapılan mallardan elde edilecek gelirin paylaşımı konusundaki fiili uygulamanın nasıl olduğu araştırılarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Davacının davalı iş yerinde sabit ücret ve satışa bağlı prim esası ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece fazla mesai ücreti hesaplanması gerekirken bu husus gözetilmeksizin davacıya ödenen primlerin hesaplanan fazla mesai ücretinden fazla olduğu gerekçesi ile fazla mesai ücretinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Davalı vekili tarafından davacıya bir miktar kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğine ilişkin bir kısım belgeler sunulmuştur. Mahkemece davacıya ait banka kayıtları getirilerek ve yapılan ödemelere ilişkin tarafların da beyanı alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Davacı çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının davalı iş yerinde 6 yıl 7 ay 21 gün çalıştığı, çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Davacının iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusundaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma sebebidir.

Mahkemece hüküm altına alınan alacakların tamamından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş ise de, yargılama giderlerinden davalının sınırlı olarak sorumlu olduğunun belirtilmesi de ayrıca hatalı olmuştur.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalı asıl işveren ... A.Ş' ye ait işyerinde reyon görevlisi olarak 06/10/2003 tarihinde çalışmaya başladığını, hizmet süresi boyunca değişen alt işverenler nezdinde çalışmasına devam ettiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı ... A.Ş. cevap dilekçesinde, davacının diğer davalı şirket olan ...Saat ve Gözlük Tic. Ltd. Şti. çalışanı olduğunu, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, kendilerinin departman mağazacılığı olarak ifade edilen mağazacılık türünde faaliyet gösterdiklerini, buna göre mağazalarında yer alan ürünlerin kimi zaman kendi çalışanları kimi zaman da firma işçileri tarafından müşterilere tanıtılarak satıldığını, diğer davalı ile yapılan anlaşma gereğince ...Saat firmasına ait ürünlerin firmanın kendi satış personeli tarafından tanıtıldığını, davacının diğer davalı işçisi olup emir ve talimatları diğer davalıdan aldığını, ... A.Ş.'nin sadece mağazada bütünlüğün sağlanması amacı ile iş yerine ait bir takım düzenlemeleri belirlediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Tic. Ltd. Şti cevap dilekçesinde davacının kendisine teslim edilen ürünlerin davacı tarafından iyi korunmaması ve ürünlerde eksiklik bulunması nedeni ile davacının defalarca uyarıldığını ancak uyarılara rağmen teslim edilen ürünlerin kaybolması nedeni ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişki olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1- )Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- )Taraflar arasında davalı ... A.Ş.'nin dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut olayda mahkemece davalı şirketler arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabulüyle karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan ... 13.İş Mahkemesi'nin 2011/541 esas 2012/588 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde davacısının eldeki davada davalı olan ...Saat ve Gözlük Tic. Ltd. Şti olduğu, davalının ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğu, dava konusunun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 22.07.2011 tarihli denetleme raporunun iptaline yönelik olduğu, söz konusu denetleme raporunda ... A.Ş ile ...Saat ve Gözlük Tic. Ltd. Şti arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, işçilerin başlangıçtan itibaren ... A.Ş işçisi sayılmalarının gerektiğinin belirtildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ... A.Ş ile konsinye mal tedarik eden firmalar arasında muvazaa bulunmadığı, söz konusu konsinye işçiler bakımından ... A.Ş 'nin işveren sıfatı taşımadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve denetleme raporunun iptaline karar verilmiştir.

Dinlenen tanık beyanları ve davacıya ait hizmet döküm cetvelinin incelenmesi ile davacının davalı ... A.Ş 'ye ait mağazalarda, davalı ... Tic. Ltd. Şti işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya arasında davacının çalışması bulunduğu anlaşılan dava dışı ...Optik, T. Aksesuar Tic. Ltd. Şti, davalı ... Tic. Ltd. Şti ile davalı ... A.Ş arasında imzalanan sözleşmelerin bulunmadığı görülmüştür. Davalı ... A.Ş tarafından diğer davalı ile yapılan konsinye satış sözleşmesi sunulmuş ise de ilgili sözleşmenin 01.02.2013 tarihinde imzalandığı, davacı işçinin ise bu tarih itibari ile çalışmasının bulunmadığı görülmüştür.

Mahkemece davacının davalı ... A.Ş'ye ait mağazalarda 06.10.2003-10.06.2010 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu ...Optik, T. Aksesuar ve ...Saat ve Gözlük şirketleri ile davalı ... A.Ş arasında düzenlenen sözleşmeler getirilmek ve gerekirse tanıklar yeniden dinlenmek sureti ile, davacı işçinin kim tarafından işe alındığı, çalışma şartları, işyeri kuralları ve uygulamaları, yıllık izinlerini nasıl kullandığı, izne çıkma tarihlerinin ve izin sürelerinin kim tarafından tespit edildiği, işçilerin ücretlerinin kim tarafından ödendiği, konsinye mal tedarik eden firmalar ile davalı ... A.Ş. arasında imzalanan konsinye satış sözleşmeleri uyarınca tedarik edilen malların mağazaya girişinden satışına kadar olan ekonomik, ticari, işletmesel ve muhasebe uygulamalarına dair süreçler, konsinye mal tedarik eden firmalar ile davalı ... A.Ş. arasında imzalanan konsinye satış sözleşmeleri uyarınca satışı yapılan mallardan elde edilecek gelirin paylaşımı konusundaki fiili uygulamanın nasıl olduğu araştırılarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3- ) Taraflar arasında fazla çalışma ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre ücret; satışa, ürün miktarına, sefer sayısına veya gidilen kilometreye göre prim ödemelerinde ise sabit ücret üzerinden % 150 zamlı saat ücretine göre hesaplama yapılarak sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Ödenen prim miktarının % 50 zam kısmına göre de hesaplama yapılır ve her iki hesap yöntemi toplanarak fazla çalışma ücreti belirlenir.

Örneğin işçinin 3000 TL sabit ücret ve 1000 TL ortalama prim aldığı durumda 3000TL/225 saat x 1,5 x fazla çalışma saat sayısı = A şeklinde sabit ücrete göre hak kazanılan fazla çalışma ücreti belirlenir. Aynı dönem için ödenen primlerin fazla çalışmanın zamsız kısmını karşıladığı kabul edilerek, prim tutarı için 1000TL/225 saat x 0,5 x fazla çalışma saat sayısı = B hesabıyla prime düşen fazla çalışma ücreti belirlenir. A+B toplamı o dönem için hak kazanılan fazla çalışma ücretini belirler.

Somut olayda, davacının davalı iş yerinde sabit ücret ve satışa bağlı prim esası ile çalıştığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece yukarıda bahsedilen Dairemiz uygulaması doğrultusunda fazla mesai ücreti hesaplanması gerekirken bu husus gözetilmeksizin davacıya ödenen primlerin hesaplanan fazla mesai ücretinden fazla olduğu gerekçesi ile fazla mesai ücretinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

4- )Taraflar arasında kıdem ve ihbar tazminatının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut olayda davalı ... Tic. Ltd. Şti vekili tarafından davacıya 18.06.2010 tarihinde bir miktar kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğine ilişkin bir kısım belgeler sunulmuştur.

Anılan belgelerin incelenmesinde davacının hesabına fesih tarihinden sonra 18.06.2010 tarihinde 3.507,03 TL ödeme yapıldığı görülmektedir. Davalı vekili tarafından sunulan iş yerine ait e-mail çıktısında yapılan ödemenin 670,18 TL'sinin ihbar tazminatı, 2.094,69 TL'sinin kıdem tazminatı olduğu, 1.122,16 TL'sinin ise 5. Ve 6.ay ücretlerinden oluştuğunun belirtildiği görülmüştür.

Mahkemece davacıya ait banka kayıtları getirilerek ve yapılan ödemelere ilişkin tarafların da beyanı alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

5- )Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 Sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının davalı iş yerinde 6 yıl 7 ay 21 gün çalıştığı, çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Davacının iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusundaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma sebebidir.

Mahkemece hüküm altına alınan alacakların tamamından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş ise de, yargılama giderlerinden davalı ... A.Ş'nin sınırlı olarak sorumlu olduğunun belirtilmesi de ayrıca hatalı olmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bitget’ten Türkiye’ye Özel Süper Hediyeler

Bitget’ten Türkiye’ye Özel Süper Hediyeler

Dünyanın lider kripto borsası Bitget, Türkiye kullanıcıları için Ramazan’a özel kampanyasını duyurdu. Hem yeni, hem de eski kullanıcılara yönelik olan bu kampanya ile Bitget, kullanıcılarına 75 bin dolar değerinde ödül havuzu, 1 adet Macbook Pro ve bir adet iPhone 14 hediye edecek.

 

Ramazan Hep Birlikte Paylaştıkça Güzel

Bitget Türk kullanıcılarınu mutlu etmeye devam ediyor. Bitget’in geleneksellmiş Ramazan Hep Birlikte Paylaştıkça Güzel kampanyası bu sene de büyük hediyelerle tekrar ediyor.

Bitget’in Türkiye kullanıcıları için Ramazan’a özel kampanyasında hem yeni, hem de eski kullanıcılar büyük ödülleri kazanabiliyor. İşte ödül detayları.

 

75.000$ Değerinde Mega Ödül Havuzu

Kampanya sayfasından kampanyaya katılarak görevleri yerine getiren kullanıcılar toplam 75 bin dolar değerindeki ödül havuzundan pay kazanma şansı elde edecekler.

Macbook Pro

Şanslı Kullanıcı Ödülü şartlarını tamamlayan şanslı Bitget kullanıcısı Macbook Pro kazanacak.

iPhone 14

Şanslı Kullanıcı Ödülü şartlarını tamamlayan şanslı Bitget kullanıcısı Macbook Pro kazanacak.

23 Mart’ta başlayan kampanyaya, 6 Nisan 2023’te sona erecek.

Kampanyata katılmak için buraya tıklayın.

Bitget’in Türkiye’deki tüm listeleme ve kampanyalarından haberdar olmak için Bitget Türkiye Topluluğuna buraya tıklayarak katılabilirsiniz.

 

Bitget Hakkında

2018 yılında kurulan Bitget, temel özellikleri olarak yenilikçi ürünler ve sosyal işlem hizmetleri ile dünyanın lider ilk beş kripto para borsası arasındadır ve şu anda dünya çapında 100’den fazla ülkede 8 milyondan fazla kullanıcıya hizmet vermektedir.

Borsa, kullanıcılara tek noktadan ve güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt ediyor ve Arjantinli efsanevi futbolcu Lionel Messi, İtalyan lider futbol takımı Juventus, PGL Major’ın resmi espor kripto partneri ve lider espor organizasyonu Team Spirit dahil olmak üzere güvenilir partnerle işbirlikleri yaparak kripto kullanımını artırmayı hedefliyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.