Kiralananın Tahliyesi İcra Hukuk Mahkemesinin Dar Yetkili Olması

 8. Hukuk Dairesi         2017/4985 E.  ,  2018/12135 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklılar 01.04.2009 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 27.06.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 7.000,00 TL’den 2013 yılı Temmuz ayından 2014 yılı Nisan ayına kadar ve aylık 7.600,00 TL’den 2014 yılı Mayıs ayından Haziran ayına kadarki 12 aylık kira alacağı 85.200,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 10.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 11.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, tarafından kiralanmış olan taşınmazın kira sözleşmesinde belirtilen şartları taşımadığını ve alacaklıların kusuru nedeni ile mühürlenmiş olan bir taşınmaz olduğunu, ayrıca kira sözleşmesinde alacaklılardan ...’nin imzasının kendisine ait olmadığını ve bu konularda davaların halen ... mahkemelerinde devam ediyor olduğunu ileri sürerek borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, yapılan yargılama sırasında kira sözleşmesine konu taşınmaza ait iskan ruhsatının bulunduğu ancak bu yerin düğün salonu olarak işletilebilmesi için, yangın merdiveni ile çıkış kapılarının yapılmasının zorunlu olduğu, yangın merdiveni ve çıkış kapısı şeklinde belirlenen eksikliklerin projeye işlenmesi ve fiziken yapılması işlemlerinin sorumluluğunun mülk sahibi olan davacılara ait olduğu, davacıların bu eksikliği gidermedikleri, mecurun eksiklikleri giderilmeden düğün salonu olarak işletilemediği ve bunda davacıların kusurlu davrandıkları, bu nedenle kira borcunun davalıya yükletilemeyeceği, davalının takibe yaptığı itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.

İİK 269/2 maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62.madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak red etmez ise akdi kabul etmiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda; borçlu kiracı 11.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediği gibi dayanak kira sözleşmesindeki imzasını da açıkça inkar etmemiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye ve kira miktarına karşı çıkmadığına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi ile kira miktarı kesinleşmiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile kiralananın kira sözleşmesinde belirtilen şartları taşımadığını ve alacaklıların kusuru nedeni ile mühürlenmiş olduğunu ileri sürerek kira alacağına itiraz etmiştir. Davalının itiraz dilekçesi ve yargılama sırsında ileri sürdüğü iddialar dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemez olup, davalı borçlu kira bedelinin ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.'nun 269/c maddesinde belirtilen makbuz ve belgelerden biri ile kanıtlayamadığına göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde  bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.