FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI KIDEM TAZMİNATI HESABINDA DİKKATE ALINMAZ

YARGITAY 22. Hukuk Dairesi  
Esas No:2015/5053 
Karar No:2015/9408  
Karar Tarihi: 09.03.2015 
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ile şura izni alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 
Y A R G I T A Y K A R A R I 
Davacı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, yeni faaliyete geçen bir başka hastanenin dolgun ücretle iş teklifi üzerine davacının işten ayrıldığını belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık kıdem tazminatı hesabında fiili hizmet süresi zammının dikkate alınıp alınmayacağı noktasındadır. Dosya içeriğine göre davacı, davalı bünyesinde radyoloji teknisyeni olarak çalışmıştır. Kıdem tazminatına esas çalışma süresi hesaplanırken 5510 sayılı Kanunu'nun 40. maddesindeki, Radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlerde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu iş yerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 90 gün fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir, şeklindeki  düzenleme gereğince, 142 gün fiili hizmet süresi zammı ilave edilmiştir. Ancak anılan kanuni düzenleme gereği fiili hizmet süresi zammının kıdem tazminatına esas çalışma süresine ilave edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 

3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı konusunda ispat yükü işverene ait olup imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlanabilmektedir.
Somut olayda bir tam yıllık çalışması olan davacının yıllık izinlerini kullandığı davalı işverence ispatlanamadığından izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. 
Ancak yeminli dinlenen davacı tanıkları, davacının bir yıl için yıllık izin hakkını kullandığını belirtmişlerdir. Mahkemece bu husus davacıdan sorularak yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı açıklığa kavuşturulmadan karar verilmiş olması hatalı olup hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. 
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2015 günü oybirliği ile karar verildi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz başarılı bir şekilde yöneticilerimize iletilmiştir. Denetimden geçtikten sonra en kısa sürede ilgili yazımızın altında görüntüleyebilirsiniz.