Nafaka borcunu ödememek suçu İcra İflas Kanunu 344. Maddesinde
düzenlenmiştir. Madde metni aşağıdaki şekildedir.
“(Değişik madde: 18/02/1965 – 538/136
md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./15.mad)
Nafakaya
ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti
üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine
başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun,
nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde,
ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması
bu davanın sonuna bırakılabilir.
Nafaka ödenmemesi
cezası şikayete tabidir. Eğer alacaklı tarafından her hangi bier şikayette
bulunulmaz ise bir cezanın çıkması da söz konusu değildir. Eğer şikayet olursa,
borçlu sanık hakkında İ.İ.K.’nun 344’ncü
maddesi uyarınca BİR aydan ÜÇ aya kadar tazyik hapis cezası verilebilir. Burada
verilen hapis cezasının niteliği biraz farklıdır. Tazyik hapis cezası, 5271
Sayılı CMK 223. maddesinde belirtilen türde mahkumiyet hükmü niteliği
taşımamakta, CMK’nın 2’nci maddesinde belirtilen “disiplin hapis cezası”
kavramı içinde olup, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme
uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri
uygulanamayan, ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapis
türüdür.
Yargıtay Ceza Genel
Kurulu 05.12.2006 tarih, 2006/16-304 Esas ve 2006/273 Karar sayılı kararına
göre bu şikayetin oluşabilmesi için gereken koşullar şöyledir:
1- Nafaka ödenmesi hakkında
verilmiş bir karar olmalıdır.
İlgili maddenin önceki
hali sadece ilamda yazılı nafakanın ödenmemesini kapsarken, değişiklik
yapılarak ara kararlar da şikayete tabi tutulmuş ve en son 5358 Sayılı Kanun
ile yukarıdaki son halini almıştır. Bu son haline göre söz konusu karar “nafaka
ilamı” ya da “nafakaya ilişkin ara karar” da olabilir. Nafaka alacağı nitelik
olarak “öncelikli alacak” olup, amaç nafaka yükümlüsü tarafından düzenli
ödenmesini sağlamaktır. O yüzden ara kararda belirlenen nafakanın da bu
kapsamda olması isabetlidir.
2- Aylık nafakanın
tahsiline ilişkin başlatılan icra takibi kesinleşmiş olmalı:
İcra takibi
kesinleşmeden yapılan şikayetler reddedilmektedir. O yüzden tebligat yapılmalı
ve takip kesinleşmelidir. Çünkü şikayete konu aylık nafakanın süre hesabında
dikkate alınmaktadır.
3- İcra emrinin tebliğ
tarihinden şikayet tarihine kadar en az 1 ay süre işlemiş olmalı:
Eğer icra takibinin
başında şikayet yoluna gidilecekse, tebliğ tarihinden itibaren en az bir aylık
süre geçmeli ki aylık nafakanın ödenmemesi söz konusu olabilsin. Yine bu 1
aylık sürenin geçmiş olmasına dikkat edilmezse şikayet reddedilir. Takibin
kesinleşmesinden çok sonraki aya ilişkin şikayette bulunulacaksa suç tarihinin,
yani şikayete konu aylık nafakanın tarihinin yazılmasında fayda var. Çünkü
(tecrübemle sabit olduğu üzere) Mahkeme tebliğ tarihinden itibaren işleyen ilk
nafakayı şikayete konu kabul edip, bu tarihten sonra dosyada işlem
yapıldığından bahisle suçtan haberdar olunduğunu ve üç aylık şikayet süresinin
geçtiğini gerekçe göstererek şikayeti reddedebilir ve siz de uğraşmak zorunda
kalabilirsiniz. Yasaya uygun uygulama ise şikayet tarihinden geriye dönük üç ay
içerisindeki aya ilişkin nafakanın ödenmemesi hakkında başvurunun yapıldığının
kabulü yönündedir. Dediğim gibi işi sağlama alıp suç tarihini dilekçeye
yazmakta fayda var.
4- Ödenmeyen aylık
nafakaya ilişkin şikayet en çok üç ay içinde yapılmalıdır:
Bu süre hak düşürücü
süredir. Şikayet etmek istediğiniz aylık nafaka üzerinden üç ay geçtiği
takdirde şikayet hakkınız düşecek olup, bu hususu Mahkeme resen dikkate alır.
5- Birikmiş nafakalar
için bu şikayet yoluna başvurulamaz:
Aylık nafaka alacağı,
kamu alacağı gibi, “öncelikli alacak” niteliğindedir. Yani nafaka alacaklısı
önceden başkası tarafından haciz konulmuş mala haciz isterse, 1. sıradan
iştirak eder. Fakat dikkat edilmesi gereken husus, bu durumun sadece “aylık
nafaka alacağı” için söz konusu olmasıdır. Çünkü birikmiş nafaka “adi alacağa”
dönüşür. Mesela hem birikmiş hem devam eden aylara ilişkin nafakanın tahsiline
yönelik başlatılan icra dosyası ile haciz mala iştirak edildiğinde, aylık
nafaka 1. sıraya, birikmiş nafaka ise son sıraya geçer. Fakat birikmiş nafaka
her ne kadar adi alacağa dönüşse de, üzerine haciz konulamaz. Gerekçesi ise,
nafakanın, mahkemece kişinin yaşamasını sürdürebilmesi için öncelikle ve zaruri
olarak hükmedilen bir para olması, bu yönü itibariyle bir an önce tahsili
gerektiğinden ara kararla dahi icra takibi başlatılabilir. Birikmiş nafakanın
adi alacağa dönüşmesi, onun, kişinin yaşamanı sürdürebilmesi için öncelikli ve
zaruri bir para olduğu hususunu değiştirmez . (Yargıtay 12. H.D. 2002/14311
E.-2002/15013 K.-09.07.2002 T.)