T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11894
K. 2004/10996
T. 14.10.2004
• TEBLİGATIN USULSÜZLÜĞÜ ( Davalının
Adreste Bulunmama Nedeninin Belirtilmemesi Haber Verilen Komşusunun İmzasının
da Alınmaması )
• İŞTİRAK NAFAKASINDA ARTIRIM ORANI (
TEFE Artış Oranının Esas Alınması Gereği - TÜFE Artış Oranının Esas Alınmasının
Yargıtay'ın Yerleşmiş Uygulamasına Ters Olduğu )
• NAFAKA ARTIRIM ORANI ( İştirak Nafakası
- TEFE Artış Oranının Esas Alınması Gereği/TÜFE Artış Oranının Esas Alınmasının
Yargıtay'ın Yerleşmiş Uygulamasına Ters Olduğu )
• TEFE ARTIŞ ORANI ( İştirak Nafakasında
Bu Oranın Esas Alınması Gereği)
7201/m. 21
4721/m. 182
ÖZET : 1- Davalının adreste bulunmama nedeninin belirtilmemesi, haber verilen komşusunun imzasının da alınmaması, Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28'inci maddelerine aykırıdır.
2- İştirak
nafakasının artırımında TEFE artış oranının esas alınması gerekirken, TÜFE
artış oranının esas alınması Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına ters olup,
bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar
arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece
verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili
dilekçesi ile; önceki iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek
aylık 100.000.000 liraya yükseltilmesini talep ve dava etmiş; bilahare ibraz ettiği
2.1.2003 tarihli dilekçe ile de hüküm altına alınacak nafakanın gelecek
yıllarda TÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava kabul
edilerek aylık nafakanın 100.000.000 liraya yükseltilmesine ve gelecek yıllarda
her yıl TÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili
tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Yargılamanın sağlıklı
bir şekilde sürdürülebilmesi iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz
toplanıp yargılamanın bir an evvel sonuçlandırılabilmesi için öncelikle
tarafların yargılamadan haberdar edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine
uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Somut olayda, davalı
adına çıkartılan ilk davetiyenin adresinde bulunmaması nedeni ile ikinci
adresine sevk edildiği, bu adresten de ayrılmış olduğu Topçular muhtarı C. K.
ın imzalı beyanı ile tespit edilerek davetiyenin iade edildiği, bilahare
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne çıkartılan ikinci davetiyenin
de Topçular'daki aynı adresi sevkedildiği ve Tebligat Kanununun 21. maddesi
gereğince Topçular muhtarı Celil Kulaksız'a tebliğ edildiği, ancak bu kez de;
davalının adreste bulunmama nedeni belirtilmediği gibi, haber verilen
komşusunun imzasının da alınmadığı, yapılan tebligatın Tebligat Kanununun 21 ve
Tebligat Tüzüğünün 28'inci maddelerine göre usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle aleyhine
dava açılan davalının usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar
edilmesi gerekirken, gıyabında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması usul
ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Kabule göre de;
gelecek yıllarda TEFE artış oranının esas alınması gerekirken, TÜFE artış
oranının esas alınması Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına ters olup, bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ
:
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan
temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2004 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz başarılı bir şekilde yöneticilerimize iletilmiştir. Denetimden geçtikten sonra en kısa sürede ilgili yazımızın altında görüntüleyebilirsiniz.