ANA DİLDE SAVUNMA UYGULAMADA
Ana dilde savunma hakkı 31 OCAK 2013 tarih ve 28545 Sayılı Resmi Gazete ile
yayımlanarak yasalaşmış ve yürülüğe girmiştir.
Yürürlüğe giren 6411 Sayılı Kanunun, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 202.
maddesine sdeğişiklik yapmıştır. Söz konusu değişkliğe göre sanık;
"a) İddianamenin okunması,b) Esas hakkındaki mütalaanın verilmesi, üzerine sözlü savunmasını,
kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilir. Bu durumda tercüme
hizmetleri, beşinci fıkra uyarınca oluşturulan listeden, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine
getirilir. Bu tercümanın giderleri Devlet Hazinesince karşılanmaz. Bu imkân, yargılamanın
sürüncemede bırakılması amacına yönelik olarak kötüye kullanılamaz." hükmü getirilmiş ve yine
tercüman olarak seçilebilecek kişiler bakımından da beşinci fıkrada, "Tercümanlar, il adlî yargı
adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilirler. Cumhuriyet
savcıları ve hâkimler yalnız bulundukları il bakımından oluşturulmuş listelerden değil, diğer illerde
oluşturulmuş listelerden de tercüman seçebilirler." hükmü getirilmiştir.
6411 sayılı yasanın getirmiş olduğu yenilik nedir ?
Ceza Muhakemesi Kanunundaki daha önceki düzenlemede de, Türkçe bilmeyen bir kişinin
tercüman aracılığı ile ifade verme ve savunmada bulunma hakkı zaten mevcuttu. Ancak yeni
düzenleme ile hukukumuzdaki bu düzenlemeye bir genişlik kazandırılarak, uygulama alanı
genişletilmiştir. Bu yeni düzenleme karşısında artık sanık olan kişi Türkçe biliyor olsa bile,
kendisini başka bir dilde daha iyi bir şekilde ifade edebileceğini beyan ederse, bu durumda hangi
dilde isterse o dilde kendi ifade ve savunmasını verebilecektir.
Bu kanun hükmü hukukmuz içine uygulama anlamında yeni girmiş bir madde değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz başarılı bir şekilde yöneticilerimize iletilmiştir. Denetimden geçtikten sonra en kısa sürede ilgili yazımızın altında görüntüleyebilirsiniz.